Hızır Aleyhisselam'ın Dilek DuasıHızır Aleyhisselam'ın dilek duası, İslam inancında önemli bir yere sahiptir. Rivayetlere göre, Hızır Aleyhisselam, göğe bakıp tefekkür ettiği bir anda yedi kat sema önünde açıldı ve bir yazı gördü. Bu yazı, Fatiha Suresi idi. Hızır Aleyhisselam, gördüğü bu yazı karşısında derin bir etkilenme yaşamıştı. "Allah'ım, bu sure ne büyük bir suredir ki çevresi pırıl, pırıl aydınlık. Okudukça imanım da artıyor, şevkim de," diye düşünmüştü. Fatiha Suresi'ni okuduğunda dört farklı anlam katmanını anlamıştı:
Hızır Aleyhisselam'a şöyle ilham edildi: "Bu sure, Alemlere rahmet olan Hz. Muhammed (s.a.v.)'e indirilecektir. Bu sure sana verilmeyecektir." Hızır Aleyhisselam, bu ilham karşısında çok üzüldü ve yıllarca ağladı, Rabbine yalvardı. Sonunda, "Eğer dua edersen, Muhammed (s.a.v.)'in ümmetinden olabilirsin," diye bir ilham daha aldı. Hızır Aleyhisselam, ismi azam ile dua ve niyazda bulundu. Rivayet edilir ki yaptığı dua şu şekildedir: Hızır Aleyhisselam'ın Dilek Duası"Bismillah, maşallah la guvvete illa billah, maşallah kulli nimetin min-allah maşallah el-hayru kullihi bi yedillahi maşallah la yusrifu sue illallah""Allahu Teâlâ'nın ismiyle başlarım, Allahu Teâlâ neyi dilerse o olur. Kuvvet ve kudret sadece Allahu Teâlâ'ya aittir. Allahu Teâlâ neyi dilerse o olur. Her nimet Allahu Teâlâ'nın katındandır. Allahu Teâlâ neyi dilerse o olur. Hayrın tamamı Allahu Teâlâ'nın kudretindendir. Allahu Teâlâ neyi dilerse o olur. Kötülükleri insanlardan defeden ancak Allahu Teâlâ'dır." Hızır Aleyhisselam, yaptığı bu duanın sonucu olarak Ab-ı Hayat suyunun yerini keşfetti ve bu sudan içtiği zaman hayatı kıyamete kadar uzatılmış oldu. Böylelikle Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ümmetinden olma şerefine nail olduğu rivayet edilmektedir. Bu dua, maddi ve manevi sıkıntıları olan kişiler tarafından, sıkıntıları arttığı zaman Hızır Aleyhisselam'ı Allahu Teâlâ'nın izni ile yardıma çağırmak niyetiyle okunur. Unutulmamalıdır ki kişi her ne haceti varsa Allahu Teâlâ'dan istemelidir. Allahu Teâlâ'nın verdiği şeyi kimse engelleyemez, Allahu Teâlâ'nın vermediği şeyi kimse veremez. Haceti olan kimsenin Allahu Teâlâ'dan başka bir zata dua etmesi ya da yardım talep etmesi kişiyi şirke kadar götürebilir. Hızır Aleyhisselam, Kur'an-ı Kerim'de bahsi geçen, özel ilim verilmiş bir kişi olarak anılmaktadır. Ancak Hızır Aleyhisselam da Allahu Teâlâ'nın bir kuludur ve Allahu Teâlâ'nın izni olmadan tek başına hiçbir şeye güç yetiremez. Güç, kuvvet, kudret ve azamet sadece Allahu Teâlâ'ya aittir. |
Hızır Aleyhisselam'ın dilek duası hakkında okuduklarım beni derinden etkiledi. Hızır Aleyhisselam’ın Fatiha Suresi'ni okurken yaşadığı derin anlam katmanları gerçekten de düşündürücü. Bu dua ile Ab-ı Hayat suyunu keşfetmesi ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ümmetinden olma şerefine nail olması, inancın ne kadar güçlü bir motivasyon kaynağı olabileceğini gösteriyor. Ayrıca, dua ederken sadece Allah’a yönelmenin ne kadar önemli olduğunu vurgulaması da çok anlamlı. Gerçekten de, her türlü sıkıntıda Hızır Aleyhisselam’ı anmak ve dua etmek, insanın manevi dünyasında büyük bir etki yaratabilir. Sizce de bu dua, kişinin Allah’a olan inancını pekiştirmek için güzel bir vesile değil mi?
Cevap yazİkbar Bey,
Hızır Aleyhisselam'ın dua ve dilekleri üzerindeki düşünceleriniz gerçekten çok anlamlı. İnanç ve dua arasındaki derin bağ, insanın manevi dünyasında büyük bir yer kaplıyor. Hızır Aleyhisselam’ın yaşadığı deneyimler ve Fatiha Suresi’ni okurken hissettiği derinlik, inancın nasıl bir motivasyon kaynağı olabileceğini gösteriyor.
Dua ederken yalnızca Allah’a yönelmenin önemi, manevi bir güç ve huzur kaynağı sağlıyor. İnsanların sıkıntılı zamanlarda Hızır Aleyhisselam’ı anarak dua etmeleri, onlara büyük bir teselli ve destek sunabilir. Bu tür bir yaklaşım, kişinin Allah’a olan inancını pekiştirmek için gerçekten güzel bir vesile. Inancın gücü, zorlukların üstesinden gelmede önemli bir rol oynuyor.
Bu düşüncelerinizle, manevi bir yolculuğa çıkmanın ve dua etmenin önemini vurguladığınız için teşekkür ederim.