İnsanlar, çeşitli dilek ve arzularını gerçekleştirmek için dualara başvururlar. Dualar, kişinin Allah ile kurduğu özel bir iletişim kanalıdır. Allah, tüm âlemlerin sahibi olup, kullarının kalbinden geçenleri ve hallerini en iyi bilendir. Ancak, kulun kendini dua ile ifade etmesi, dua kapılarının açılmasına vesile olur. Kişi, "Rabbim" dedikçe, Rabbini daha iyi tanır, kalbindeki Rab sevgisi derinleşir ve Rabbinin her şeye gücü yettiğini kabul eder.

Dua, kulun acziyetini ve eksikliğini itiraf etme anıdır. Dua eden kişi, Rabbinin lütfuna her daim muhtaç olduğunu kabul eder. Dua, kişinin Allah ile olan bağını kuvvetlendirir ve manevi yükselişine katkıda bulunur. Dualarla süslenmemiş bir dil de, gönül de çoraktır. Dünya hayatında çeşitli ihtiyaçlarla karşılaşan kişi, tek yardım edenin Allah olduğunu bilir ve her dileğini, arzusunu yalnızca Allah'tan ister.

Allah Rasulü (s.a.v.), "Ayakkabı bağcığınız dahi olsa ihtiyacınızı Allah'tan isteyin." buyurarak, kişinin küçük büyük demeden her ihtiyacını yalnızca Allah'tan dilemesi gerektiğini nasihat etmiştir. Furkan Suresi 77. ayette, "Duanız olmasa Allah size ne diye ehemmiyet versin?" buyurularak, duanın önemi vurgulanmaktadır. Her ibadetin özü duadır ve içinde dua barındırmayan hiçbir ibadet yoktur. Duasız her şey eksik kalır. Dua, kişinin Rabbinin yüceliğini kabul etmesi ve tek güç sahibi olduğunu itiraf etmesidir.

Kişi, dileği için her an dua edebilir. Dua kapıları her an açıktır. Ancak, makbul zamanlarda edilen dualar daha etkili ve kabul görendir. Dileği olan kişi, bu vakitleri iyi değerlendirmeli ve bu vakitlerde gaflette olmamalıdır. Özellikle gecelerde, sabah seher vaktinde ve sabah namazı ardından dua etmeye özen göstermelidir. Ayrıca, her farz namazın ardından dua etmeyi de unutmamak gerekmektedir.

Allah Rasulü (s.a.v.), mescidde namaz kılan ve dua eden bir adamı görmüştü. Bu adam, dua etme kurallarına uygun bir şekilde dua etmekteydi. Öncelikle Rabbinin yüce isimlerini zikrederek O'nu anmış, sonra bağışlanma istemiştir. Bu adam için Rasulullah (s.a.v.), "Cenab-ı Allah bu adamı affetti, duası kabul olundu, günahları bağışlandı." buyurmuştur.

"Allah'ım! Muhakkak ki sadece Sen'den istiyorum. Ey tek ve yegâne olan Allah'ım. Ey tüm varlıkların kendisine muhtaç olduğu, kimseye muhtaç olmayan, doğurmayan ve doğurulmamış olan, dengi, eşi, benzeri olmayan Allah'ım. Günahlarımı bağışlamanı, beni affetmeni istiyorum. Zira bağışlayan -Gafur- ve esirgeyen -Rahim- sadece Sensin."

Dileklerin kabul olması için yapılan dualar, kişinin manevi bağını kuvvetlendirir ve Allah'a olan teslimiyetini artırır. Duaların makbul zamanlarda yapılması ve Rabbin yüce isimlerinin zikredilmesi, duaların kabul olma ihtimalini artırır. Her an dua kapıları açık olsa da, bu özel anları iyi değerlendirmek gerekmektedir.